10 Mayıs 2010 tarihinde Mizgin Dergisi ile Toplum-Der üyelerine yönelik Diyarbakır Merkezli 6 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonda 40 kişi gözaltına alındı. Aynı operasyon dahilinde Batman’da 4’ü kadın 12 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 4 kişi savcılıkça, kalan 8 kişide nöbetçi hakimlikçe serbest bırakılmıştı.
O dönem İLKHA Batman Temsilcisi idim ve konuyla ilgili Toplum Der avukatı ile görüşmüş ve yaşanan hukuksuzluğu muhabir arkadaşla birlikte haber yapmıştık.
Bu dava sonunda DGM’de yapılan yargılamada Toplum-Der'in genel merkez üyelerinin hepsi beraat etti. Ve birkaç ay cezaevinde kalanlar tazminat bile aldı. Ancak ne hikmetse 75 yaşındaki emekli imam Molla Emin Ulutaş (Mele Eminê Botiki)nin de aralarında olduğu Batman’da gözaltına alınan 12 kişiye ceza verildi. 2013 yılında DGM’de verilen ceza; Yargıtay Başsavcısının “Berat” talebine rağmen verilen cezalar geçen ay onandı. Ve Ulutaş, geçen Cuma günü namaz kılmak için gittiği mescidde gözaltına alındıktan sonra 3 yıl 15 gün hapis cezasını çekmek üzere cezaevine konuldu.
Verilen ceza ile ilgili geçen ay açıklama yapan Seyda Molla Emin Ulutaş, geçerli hiçbir gerekçe olmadığı halde kendisine hapis cezası verildiğini belirterek, "Ceza verildiğinde şoke olduk. O dernekte çalışan iki kişiyle taziyeye gitmem, yine o dernekte çalışan iki kişinin telefonunun benim telefonumda kayıtlı olması, evimde Mizgîn Dergisi ve Mısırlı Yazar Dr. Fehmi Şinavi'nin 'İslam Ümmetinin Yetimleri Kürtler' isimli kitabının bulunması verilen cezaya gerekçe gösterildi." demişti.
Tabi bunlar yazılı olarak gösterilen yani uydurulan gerekçeler. Asıl gerekçe ise FETÖ hakkında 2010 yılında Batman Çağdaş Gazetesi’nde yazdığı, “FETULLAH GÜLEN KİME HİZMET EDİYOR” başlıklı yazısı olduğunu bugün anlamayan yoktur sanırım. Derneğin genel merkez yönetici ve üyeleri berat alacaklar ancak onlara bağlı olan şubeye gidip gelenler ceza alacak öyle mi?
Devleti, kurumların kılcal damarlarına kadar girerek ele geçiren bu zihniyet mensupları kendilerine dokunan herkesi yakmak için olmadık kumpaslar kurdular. Seyda Molla Emin’i de yazdığı yazıdan dolayı Toplum Der bahanesiyle cezalandırdılar. İnsanın mayası bozuk, kalbinde ALLAH korkusu olmayınca ve ihanet genlerine işlemişse yapmayacağı kahpelik ve kumpas yoktur.
Peki, tamam anladık; o dönemde devleti ele geçiren bu hainler güruhu, bu ihanet ve kumpası yaptı. Mustazaf Der, Vahdet Der, Tahşiye grubu, Elazığ İhya Der gibi kendilerine rakip olarak gördükleri her yapıyı ortadan kaldırmak için plan ve kumpas kurdular ve cezalandırdılar. Peki, 15 Temmuz darbe girişimi ihanetinden sonra bunlar deşifre olup, yaptıkları kumpaslarda ortaya çıktıktan sonra nasıl hâla verdikleri cezalar olduğu gibi cari kalmaya ve yeni cezalar gelmeye devam ediyor. Yoksa hala FETÖ işbaşında da biz mi göremiyoruz. Böyle bir ihanet kabul edilebilir mi? Devletin başındakiler bunun hesabını sormayacaklar mı?
75 yaşındaki emekli bir imamın FETÖ ile ilgili yazdıklarından dolayı tebrik edilmesi ve taltif edilmesi gerekirken, cezaevine gönderiliyor. Bu nasıl adalet anlayışıdır?
Ey adında “Adalet” kelimesi geçen iktidar partisi yetkilileri! Bu haksızlıklar karşısında vicdanınız rahat mı? Bu isim sizi vebalden kurtaramayacaktır.
Ey bakanlığının adı “Adalet” olan Sayın Bakan Abdulhamit Gül ve selefleri! Bu haksızlığı seyrederek vebalden kurtulamazsınız. Acilen bu konuya el atarak; önce tahliye sonrada bütün FETÖ mağduru kesimlerin dosyalarına el atın.
Ey Devleti yönetenler! 28 Şubatçı darbecileri ile FETÖ’nün devlet ve kritik-hassas kurumları ele geçirmeleri sonucu; verdikleri bilinçli yalan, yanlış raporlar sonucu oluşan devlet hafızası ivedilikle düzeltilmelidir. Bu raporlar ile kuzu kurt, kurt kuzu; hainler kahraman, kahramanlar hain gösterildi. Binlerce günahsız-suçsuz insan ve yakınlarının hayatı karartıldı. Bu zulmü ortadan kaldırın. FETÖ ve 28 Şubatçıların sahte raporlarla oluşturdukları devletin hafızasını temizleyin.
Selam ve dua ile…