Evet, yanlış okumadınız. Batman’da iktidar değişti. Belediye ve yerel yönetimden bahsetmiyorum. 24 Haziran seçimlerinde Batman’dan iktidar partisinden tek milletvekili Ziver Özdemir seçildi.
Boşuna “dünya dönme dolap gibidir, onunda iniş çıkışları var” dememişler. Bazen devran döner şükretmesini bilmezsek, bakarız ki; devran tersine dönmüş. Onun için hangi makam ve mevkie gelirsek gelelim; önce ALLAH’a sonrada insanlara karşı sorumlu olmamız ve büyüklenmeden hizmet etmemiz gerekir. Aksi halde makam- mevki elimizden uçtuğunda ortada kala kalırız da, hiç soranımızda olmaz. Maalesef günümüz siyasetçi ve bürokratlarının çoğu bu durumdadır. İmtihan dünyasının mahiyetini kavrayamayanlar sonuçta feryat-figan ederler, lakin son pişmanlık fayda vermez. Sayılı günlerin hiç geçmeyeceğini ve hep makamda ve vazgeçilmez olduklarını zannedenler kaderin tokadını yiyince kendilerine gelirler. Aynı şekilde maalesef insanlarımızın çoğu her gün bir cenaze defnederken veya her gün farklı taziyelere giderken, bir gün kendimizin de öleceğini ve taziyemizin yapılacağını düşünmez ve akla getirmeden yaşamaya devam ederiz.
Daha önce bu konulara farklı yazılarımda değinmiştim…
30 Ocak 2017 günkü “Vali sahada kurumlar nerede?” adlı yazımın ikinci kısmında “Siyasi vesayet şebekeleri” sorununa şöyle değinmiştim:
“Birde kurumlarımıza çöken “siyasi vesayet şebekeleri” sorunumuz var. Batman’da tabir yerindeyse siyasi bir aktörün yakınının bilgisi dışında yaprak kıpırdamıyor. Devlet kurumları bloke edilmiş durumda. Mesela müteahhitseniz ve bir kurumdan mal veya hizmet alımı ihalesini prosedüre uygun olarak aldınız ve sözleşmeyi imzaladınız. Artık işe başlama ve elemanlarını alma zamanı diyorsanız, çok fena yanılıyorsunuz. Malum kişinin onayı olmadan veya onun verdiği liste dışında hiçbir müteahhit kendi elamanını alamıyor. Israr edince de ihale bir şekilde iptal edilip başkasına veriliyor…
Ey kendilerini memleketin sahibi gören siyaset şebekeleri! Aklınızı başınıza devşirin de halka sıkıntı çıkarmak yerine, hizmet etmeyi tercih edin. Düne kadar kendilerini ülkenin ve bölgenin sahibi görenlerin nasıl rezil- rüsva oldukları gerçeğinden ibret alın da, kimsenin ahını almayın.”
Uyarımızı tabiki de dinelemediler. Şimdi o devir geçti. Artık o siyasi aktörde “gölge iktidar” malum yakını da artık memlekette ahkam kesemiyor. Etraflarında pervane olan kurum amirleri ve dostları (!) da yok artık. Şimdi devir değişti. Ancak merak etmeyin “Süleyman hep başbakan” misali malum kesimler yeni konsepte hemen uyum sağlayarak vaziyetlerini aldılar. İnanın Özdemir’i sevenler ve destekleyenler bunların yanında yaya kalır.
Şimdi ne olacak? Diye merak ediyorsanız; söyleyeyim: “Geldikleri gibi gidecekler” ilkesine göre gitmesi gerekenler gideceklerdir. Ahbap-çavuş ilişkisi ve amiyane tabirle torpil ve adam kayırma ile gelenler zaten bu makamı hak etmediklerinden, geldikleri gibi gideceklerdir. Yok, gerçekten işin ehli oldukları için oraya gelenler, daha ehil kişiler yoksa yerlerinde kalacaklardır. Lakin komşu bir ilçenin iktidarının sona ereceği aşikâr.
Ülke yönetiminin yeni hükümet sistemine girmesiyle nasıl bir değişiklik olacağını hep birlikte göreceğiz. Bunun ilimize nasıl bir yansıması olacağını da göreceğiz. Görünen o ki; birçok kurumda önemli değişiklikler olacaktır. Artık liyakat daha çok öne çıkmalıdır. Sadece üst yöneticilere gösteriş yaparak, her şeyi tozpembe gösterme gayretinde olan yöneticilerin hiçbir karşılığının olmadığı bir zamanda yaşıyoruz. Zamanın ruhunu okuyamayan siyasetçiler ve bürokratlar kaybetmeye mahkûmdur. Ülkesini ve memleketini önemsemeyen, kendi menfaatini önceleyen aktörlerinde devri geçti. Bunu idrak edemeyenler de taltif yerine tenzil-i rütbe ile mükâfatlanmaya mahkûmdur.
Biz yeni gelenlere de aynı uyarı görevimizi yapalım! İmtihan gereği tarafımıza verilen makam ve mevkileri iyi değerlendirelim. ALLAH’a ve topluma karşı mesuliyetimizi idrak edelim. Yarın halka, mahşerde de ALLAH’a hesap verince; yüzümüzün ve alnımızın ak olmasını istiyorsak, çevremizin ve kendi menfaatimizi değil, ALLAH’ın rızası ve topluma hizmet etmeyi esas alalım. Yarın pişman olmayalım…
Selam ve dua ile…