Son zamanlarda nedense yine Batman üzerine oyunlar oynanarak kirli hesap yapanlar var. Halkın ve ilimizin huzurunu bozmaya yönelik bu entrika ve planlara karşı uyanık olmalıyız.
İlk olarak sözde 15 Temmuz’un yıldönümü vesilesiyle 18 Temmuz günü Batman Üniversitesi’nde “15 Temmuz Direnişi ve Milli Mücadele Ruhu” konulu bir konferans düzenledi. 15 Temmuz’daki halkın destansı direnişinin anlatılması beklenen konferansta her ne hikmetse halkın inanç kodlarıyla oynanacak konuşmalar yapıldı. Bölgemizin manevi şahsiyet ve önderlerinden Şeyh Said Efendi’ye dil uzatılarak büyük bir provokasyona imza atıldı. Bu konuyla ilgili Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel, tarihçi Mehmet Çelik ve Yazar Sadullah Aydın gerekli cevabı verdikleri için o kısma girmiyoruz.
Şeyh Said Efendi olayını FETÖ gibi değerlendiren bu üstün zeka ürünü mantık sahibi olmak için herhalde sözde akademisyen ve “Kemalist” olmak gerekiyor. Yeni bir 28 Şubat hazırlığı yapan darbeci Kemalist güçler işte bu ve benzeri provokasyonlarla bunun zeminini hazırlamaya çalışıyorlar. Daha önce üniversite yönetiminin üniversiteyi bilinçli olarak “Kemalist akademisyenler”le doldurduğunu duymuştuk ta pek ehemmiyet vermemiştik. Bu konferansta bunun bir parçası ve uygulanan projenin adımlarından biri olarak görüyoruz. Konferansta Şeyh Said Efendi’nin ismi bilinçli olarak halkın nabzının ölçülmesi ve algı operasyonlarına hizmet etmek üzere yapıldığı açık. Zaten bu şahsa kimlerin sahip çıktığı ve daha önce Batman Yön Gazetesi’nde hakkında çıkan iddialara bakılırsa olayın vahameti daha iyi anlaşılır.
Şimdi başta siyasilerimiz olmak üzere Batman kamuoyunun bu tür provokasyonlara karşı birlik içinde hareket ederek; üniversiteyi yeni bir darbenin sıçrama tahtası olarak kullanmak isteyen ve halkın huzurunu bozmaya teşebbüs eden bu anlayış sahiplerinden üniversiteyi kurtarmak olmalıdır.
Batman’a vurulan bir diğer darbede maalesef ülkemizin köklü kuruluşlarından Kızılay’dan geldi.
Hafta sonu Batman ve ilçelerdeki Kızılay şubelerinin genel merkez kararıyla kapatıldığı öğrendik. Konuyla ilgili olarak Pazartesi günü Kızılay Batman Şube Başkanı Ali Tezdiğ, ilçe şube başkanları ile ortak basın açıklaması yaptı.
Tezdiğ, açıklamasında Kızılay Genel Merkezi tarafından derneklerinin kapatıldığını; fakat konuyla ilgili kendilerine henüz herhangi bir tebliğatın gelmediğini ve kapatma kararının hukuki olmadığını savunarak mahkeme yoluna gideceklerini açıkladı.
Genel Merkez Yönetim Kurulunda bir yıldır yaşanan fikir ayrılığının başlandığı günden bu yana Kızılay Batman Şube Başkanlığı dahil 700 şubeden 550 şubenin kapatıldığı ve bu kapatmalarındaki amacın, Kızılay Genel Merkez Yönetiminin Mart 2019 da yapılacak olağan genel kurulunda karşılarında güçlü bir muhalifin çıkmasını engellemek olduğu ifade edildi.
Genel merkez ile ilgili yukarıda yazılı iddialar ve başkaca iddialar ile ilgili devlet kurumlarının harekete geçip olaya el atmalıdır. Gerek yurtiçi gerek yurt dışında yapılan faaliyetlerle ülkemizin yüzünü ağartan en köklü ve saygın kurumlarından olan Kızılay hak ettiği yere getirilmelidir. Genel merkez düzeyinde bazı siyasi partilerde olan ayak oyunları ve entrikaların Kızılay gibi bir kurumda olması hiç şık bir durum değildir.
Batman olarak bizi ilgilendiren yönü olarak meseleye baktığımızda; Kızılay Genel Merkezi’nin şube yönetimlerinden memnun değilse tabi olduğu “Dernekler Kanunu” gereği ne yapacağı bellidir. Bunu yapmak yerine il ve ilçelerdeki şubeleri kapatma kararı alması kabul edilemez. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir.
Batman kamuoyu, basını, siyasileri ve STK’ları ile bu köklü kuruma sahip çıkılarak kapatma kararının geri alınması için gerekli adımlar atılmalıdır. Her isteyen her istediğini yapamamalıdır. Hele genel merkezin “Ben yaptım oldu” mantığı asla kabul edilemez. Olan Batman’a ve Kurban bayramı yaklaşırken yardım bekleyen fakir ve muhtaçlarımıza oluyor.
Hep birlikte Batman’a sahip çıkmalıyız. Batman’ın huzurunu bozarak darbe vurmaya ve provokasyon peşinde olanlara meydan vermeyelim. Kentimize hep birlikte sahip çıkalım…
Selam ve dua ile…