Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Ümmetin hali ne olacak böyle!

12 Eylül 2018, 00:50 - Okunma: 1935

Ümmet olarak içinde bulunduğumuz dağınıklık, parçalanmışlık ve perişanlığa baktığımızda içimiz kan ağlıyor ve çare üretememenin acısıyla yüreğimiz dağlanıyor.

İslam coğrafyasının her tarafı kan revan ve zulüm altında inliyor. En kötüsü de Müslümanlar arasına yüzyıl önce konulan derin ayrılık ve fitneler bugün tam anlamıyla kendini gösteriyor. Ve maalesef Müslümanlar düşmanları bırakıp, birbirleriyle savaşıyor ve bunu iftiharla sunuyorlar.

Emperyalizmin duayeni İngilizler ve onları taklit eden büyük şeytan ABD ve diğer emperyalist devlet ve güçler Müslümanları İslam’dan, İslam’ı anlamaktan ve yaşamaktan uzaklaştırarak nesilleri kendilerine “kurşun asker” yaptılar. Müslümanlar bugün düşmanları olan emperyalistleri dost, kardeşlerini düşman görerek savaşıyorlar. Arakan, Filistin derken şimdide İdlib’te Müslüman kanı akıyor. Müslümanlar eziliyor, tahkir ediliyor, namusları çiğneniyor ama Müslümanların o kadar gözü kinle dolmuş ki, birbirlerini suçlayıp asıl düşmanı görmüyorlar.

İdlib’te binlerce sivil, kadın ve çocuk ateş altında ama kimin umurunda? Herkes kendini haklı göstermeye çalışmanın peşinde. Kendi ırki, mezhebi, örgüt ve devlet çıkarlarını, ümmetin maslahatının ve geleceğinin önüne koyarak nereye varacağız?

Geçtiğimiz Cuma günü Tahran’da yapılan üçlü zirveden, İdlib ve Suriye için çözüme yönelik bir karar çıkacağı beklentisi gerçekleşmedi. Aslına bakılırsa şimdiye kadar yapılan Cenevre görüşmeleri ve Astana süreci ne çözüm getirdi ki, Tahran zirvesi çözüm getirsin? Çünkü yapılan anlaşmalar kağıt üzerinde kalıyor ve verilen sözler tutulmuyor. Ateşkes ve “Gerilimi azaltma bölgeleri” kuruluyor lakin Rusya ve Esed güçleri saldırılarına devam ediyor. Güçlünün istediğini yaptığı ve hiçbir kural tanımadığı bir dünyada yaşıyoruz. Öte yandan ABD ve koalisyonu da sözde IŞİD bahanesi ile Suriye’de operasyon çekmeye ve BOP’u uygulamaya devam ediyor.

Suriye’de olayların başladığı günden beri bu güçler Suriye halkını değil, kendi emperyal çıkarlarını düşünmekten öteye geçmiyorlar. Ne Rusya ne ABD nede Avrupa ülkelerinden olumlu bir şey beklememiz zaten sorunlu bir bakıştır.

ABD ve diğer emperyal ülkelerin tek derdi siyonist işgal çetesi israil’in güvenliğini temin etmektir. IŞİD, PYD/YPG ve diğer proje örgütleri bu amaca hizmet için tedavüle sürüp, işi bitince de kullanıp atacaktır. ABD ilk günden beri bu proje örgütlerle bölgede israil’e karşı tehdit oluşturan İran ve Lübnan Hizbullahı'nın etkisini kırmaya çalışıyor. ABD kendi ve İsrail çıkarlarından başka kimseyi düşünmez ve kimseye de “stratejik ortak” olarak bakmaz.

Rusya’ya gelince onlarında emperyal bakış itibariyle ABD’den farklı olmadıkları aşikar. Birçok bölgede Müslüman kanı döken Rusya’nın Müslümanlar için bir şey yaptığı düşünülemez. O da Lazkiye’de bulunan hava üssünü garantiye alarak Akdeniz üzerinden sıcak denizlere açılmanın hesabını yapıyor. İran ve Türkiye ise; ilk günden bir araya gelerek bu sorunun çözümü için adım atmamalarının ve yanlış politikalarının cezası ve vebalini taşıyorlar.

Aralık 2016 da Halep’te yaşanan sıkıntı, şimdi İdlib’te yaşanıyor. Bu sorun karşısında zor durumda kalan ülke Türkiye’dir. Halep’ten sivillerin ve “ılımlı muhalefetin” İdlib’e gelmesini sağlayan Türkiye, şimdi yeni bir sorunla karşı karşıyadır. Bir tarafta stratejik ortak diye baktığı ancak en büyük düşmanı olan ABD, diğer tarafta güven vermeyen Rusya. Bir tarafta da İdlib’te Türkiye’ye umut bağlayan sivil Müslüman halk.

Aslında bizim karşı cephelerde zannettiğimiz ABD ve Rusya’nın her adımı danışıklı olarak attıkları ve bilerek gerilimi artırdıkları ihtimalini gözden kaçırmayalım. İdlib’e sivil halk ve ılımlı muhalefet getirildikten sonra; ABD ve yandaşları ve proje örgütleri zaman içerisinde bilinçli olarak İdlib’e yönlendirdi. Bu plan sonucunda pası alan Rusya ve Esed “terör örgütleri var” diyerek İdlib’e saldırıyorlar. Müslümanların kanı üzerinden oyunlar oynanmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran zirvesi sonrasında, "Rejimin çıkarları uğruna on binlerce masum insanın öldürülmesine göz yumulması durumunda, böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olamayız." diyerek önemli bir çıkış yaptı.

Tahran zirvesinden istediğini alamayan Türkiye yeni bir göç dalgası sorunu ile karşı karşıya kalacak. Öte taraftan ABD “mayın eşeği” olarak kullandığı proje örgüt PYD/YPG’yi silahlandırıp Türkiye’ye tehdit oluşturmaya devam ediyor. Türkiye bu durumda hem İdlib, hem de Fırat’ın doğusunda büyük sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Mülteci göçüde olursa ülkenin bunun altından kalkması mümkün olmayacağından, Avrupa’ya gitmek isteyen mülteciler için kapıları açma kozunu kullanmalıdır. Wesselam…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
183 gün önce
224 gün önce
288 gün önce
693 gün önce
827 gün önce
841 gün önce
897 gün önce
952 gün önce
988 gün önce
1007 gün önce
1049 gün önce
1064 gün önce
1084 gün önce
1092 gün önce
1122 gün önce
1127 gün önce
1195 gün önce
1344 gün önce
1477 gün önce
1650 gün önce
1673 gün önce
1702 gün önce
1886 gün önce
2016 gün önce
2037 gün önce
2162 gün önce
2229 gün önce
2255 gün önce
2285 gün önce
2428 gün önce
2465 gün önce
2570 gün önce
2593 gün önce
2823 gün önce
2892 gün önce
3013 gün önce
3171 gün önce
3174 gün önce
3230 gün önce
3248 gün önce
3251 gün önce
3272 gün önce
3306 gün önce
3361 gün önce
3370 gün önce
3443 gün önce
3562 gün önce
3537 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=