Devlet, her şeyden önce baba gibi olmalı. Babanın çocukları hakkında düşündüğü gibi Devlette vatandaşı hakkında öyle düşünmeli ve davranmalıdır. Devlet halkı bir müşteri gibi görmemelidir. Esnafın yaptığı gibi yapamaz. Esnaf müşterisinde kar etmenin yollarını arar. Devlet kurumları halka hizmet etmelidir.
Halkını düşünen devlet kurumları halka çok ucuza mal olacak şekilde ev ve araba gibi temel ihtiyaçlarda yardımcı olmalıdır. Türkiye deki devlet bankaları vatandaşlardan çok kar elde ediyor. Özel bankaların yaptığı kârlarla yarışıyorlar. Halk bankası yıllık karını açıklarken trilyonlarla açıklıyor. Halbuki devlet bankasının amacı halka çok ucuza olacak krediler sunmak olmalıdır. Bir ev almak istediğinizde özel bankalar ile devlet bankalarının oranları aynıdır. Türkiye deki bütün bankalar halkı sömürüyor. Ve büyük karlar elde ediyorlar. Devlet bankaları da kar noktasında onlarla yarışıyor.
Bu son aylarda dolarla ilgili olan zamlar dolar 7.4 ten 5.4 indiği halde fiyatlar inmiyor. Devlet kendi hizmetlerine ve sattıklarına ciddi oranda indirim yaparsa, şirketleri de indirim için zorlayabilir. Ama devlet vatandaşa özel şirketlerin baktığı gibi bakıp ne kadar kar elde etsem iyidir mantığı ile bakarsa özel şirketler de halkı perişan ederler. Türkiyedeki satışlar Dolar üzerinden yapılsaydı halk daha karlı olurdu. Dolar yükseldi diye fiyatlar yükseliyor ama dolar inince fiyatlar sabit kalıyor. Dolar % 5 arttığı zaman piyasaya % 30 zam yapılıyor. Yani dolar bahane oluyor. Devlet gerekli denetimleri yapmıyor. Normalde her şirkette görevlendirdiği dürüst bir eleman olmalıdır. Şirketler bundan habersiz zam yapamazdı.
Koçun satın aldığı TÜPRAŞ’ın yıllık kârı TÜPRAŞ’ın devletten alış fiyatına denk geliyor. Bu korkunç bir kardır. Devlet gelir getiren devlet kurumlarını özelleştirmiş. Buraları alan şahıslar korkunç karlar elde etmektedirler. Bu şirketlerin üzerinden denetim ya çok azdır ya da denetim yapanlar bunlardan rüşvet yiyor. Çoğu büyük şirketlerin sahipleri, partilerin yönetim kurullarındadırlar. Ya da temsilcileri yönetimdedirler. Bunlar Milletvekillerin seçilmesinde etkilidirler. Birde bu patronların partileri hükümet olsa ne yaparlar? Bunlar hem devleti hem de halkı sömürürler.
Halk Elektirik kurumunun haksız kazançlarından feryat ediyor. Ama duyan yok. Devlet özelleştirdiği kurumların aynısından elinde de bulundurmalıdır. O zaman özel şirketlerle baş edebilir. Eğer devlet benzin satsa ve özel şirketlerde benzin satsa devlet benzini az bir karla sattığı zaman özel şirketler de fiyat indirirler. Ama devlet piyasadan çekilirse ve özel şirketler piyasanın tek hakimi olsalar halk perişan olur.
Devlet özel şirketlerin elinde olan fabrikaların benzerini kurmalı ve halka ucuz ürün satmalı. Özel şirketlerle kar oranında yarış yapmamalıdır.
Devlet, dolardan kaynaklanan zamları dolar indiği gibi indirmelidir. Türk lirasına fiyatları sabitlememelidir. Devlet halkı suç işlemeden önce uyarmalı ve elinden tutmalıdır. Eğer polisler suçüstü yakalayalım diye vatandaşın suç işlemelerini bekliyorsa, suç işleyenler profesyonel olurlar ve başa da çıkmak zorlaşır.
Devlet, halka hizmet etmeli müşteri olarak görmemelidir. Yani bir baba evlatları için ne düşünüyorsa öyle düşünmelidir. Baba, evlatlarına iyi bir gelecek bırakmak için çalışıyor. Ondan kar etmenin hesabını yapmıyor.
Devlet yetkilileri halktan ne koparsak kardır derlerse, halkta devletten ne koparsam kardır düşüncesine girer. Devlet, halka karşı babalığını göstermelidir. “Devlet malı denizdir yemeyen kerizdir.” Düşüncesini halkın kafasından çıkarmak lazımdır. Devlet, kendi maaş ve masrafları için her yolu deneyen vekillerden kurtulmalıdır. Bir memurun yaşadığı gibi yaşamak isteyen vekiller halkı temsil etmelidir. Krallar gibi yaşamak isteyen vekiller halk için faydalı olmazlar. Memur nasıl kendi kirasını, telefon ve yol masraflarını cebinden veriyorsa vekillerde ceplerinden vermelidirler.
Devlet, her şeyden önce baba gibi olmalı. Babanın çocukları hakkında düşündüğü gibi Devlette vatandaşı hakkında öyle düşünmeli ve davranmalıdır. Devlet halkı bir müşteri gibi görmemelidir. Esnafın yaptığı gibi yapamaz. Esnaf müşterisinde kar etmenin yollarını arar. Devlet kurumları halka hizmet etmelidir.
Halkını düşünen devlet kurumları halka çok ucuza mal olacak şekilde ev ve araba gibi temel ihtiyaçlarda yardımcı olmalıdır. Türkiye deki devlet bankaları vatandaşlardan çok kar elde ediyor. Özel bankaların yaptığı karlarla yarışıyorlar. Halk bankası yıllık karını açıklarken trilyonlarla açıklıyor. Halbuki devlet bankasının amacı halka çok ucuza olacak krediler sunmak olmalıdır. Bir ev almak istediğinizde özel bankalar ile devlet bankalarının oranları aynıdır. Türkiye deki bütün bankalar halkı sömürüyor. Ve büyük karlar elde ediyorlar. Devlet bankaları da kar noktasında onlarla yarışıyor.
Bu son aylarda dolarla ilgili olan zamlar dolar 7.4 ten 5.4 indiği halde fiyatlar inmiyor. Devlet kendi hizmetlerine ve sattıklarına ciddi oranda indirim yaparsa, şirketleri de indirim için zorlayabilir. Ama devlet vatandaşa özel şirketlerin baktığı gibi bakıp ne kadar kar elde etsem iyidir mantığı ile bakarsa özel şirketler de halkı perişan ederler. Türkiyedeki satışlar Dolar üzerinden yapılsaydı halk daha karlı olurdu. Dolar yükseldi diye fiyatlar yükseliyor ama dolar inince fiyatlar sabit kalıyor. Dolar % 5 arttığı zaman piyasaya % 30 zam yapılıyor. Yani dolar bahane oluyor. Devlet gerekli denetimleri yapmıyor. Normalde her şirkette görevlendirdiği dürüst bir eleman olmalıdır. Şirketler bundan habersiz zam yapamazdı.
Koçun satın aldığı TÜPRAŞ’ın yıllık karı TÜPRAŞ’ın devletten alış fiyatına denk geliyor. Bu korkunç bir kardır. Devlet gelir getiren devlet kurumlarını özelleştirmiş. Buraları alan şahıslar korkunç karlar elde etmektedirler. Bu şirketlerin üzerinden denetim ya çok azdır ya da denetim yapanlar bunlardan rüşvet yiyor. Çoğu büyük şirketlerin sahipleri, partilerin yönetim kurullarındadırlar. Ya da temsilcileri yönetimdedirler. Bunlar Milletvekillerin seçilmesinde etkilidirler. Birde bu patronların partileri hükümet olsa ne yaparlar? Bunlar hem devleti hem de halkı sömürürler.
Halk Elektirik kurumunun haksız kazançlarından feryat ediyor. Ama duyan yok. Devlet özelleştirdiği kurumların aynısından elinde de bulundurmalıdır. O zaman özel şirketlerle baş edebilir. Eğer devlet benzin satsa ve özel şirketlerde benzin satsa devlet benzini az bir karla sattığı zaman özel şirketler de fiyat indirirler. Ama devlet piyasadan çekilirse ve özel şirketler piyasanın tek hakimi olsalar halk perişan olur.
Devlet özel şirketlerin elinde olan fabrikaların benzerini kurmalı ve halka ucuz ürün satmalı. Özel şirketlerle kar oranında yarış yapmamalıdır.
Devlet, dolardan kaynaklanan zamları dolar indiği gibi indirmelidir. Türk lirasına fiyatları sabitlememelidir. Devlet halkı suç işlemeden önce uyarmalı ve elinden tutmalıdır. Eğer polisler suçüstü yakalayalım diye vatandaşın suç işlemelerini bekliyorsa, suç işleyenler profesyonel olurlar ve başa da çıkmak zorlaşır.
Devlet, halka hizmet etmeli müşteri olarak görmemelidir. Yani bir baba evlatları için ne düşünüyorsa öyle düşünmelidir. Baba, evlatlarına iyi bir gelecek bırakmak için çalışıyor. Ondan kar etmenin hesabını yapmıyor.
Devlet yetkilileri halktan ne koparsak kardır derlerse, halkta devletten ne koparsam kardır düşüncesine girer. Devlet, halka karşı babalığını göstermelidir. “Devlet malı denizdir yemeyen kerizdir.” Düşüncesini halkın kafasından çıkarmak lazımdır. Devlet, kendi maaş ve masrafları için her yolu deneyen vekillerden kurtulmalıdır. Bir memurun yaşadığı gibi yaşamak isteyen vekiller halkı temsil etmelidir. Krallar gibi yaşamak isteyen vekiller halk için faydalı olmazlar. Memur nasıl kendi kirasını, telefon ve yol masraflarını cebinden veriyorsa vekillerde ceplerinden vermelidirler.