" insanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde," Allah'a ve ahiret gününe inandık, "derler. -El Bakara: 8-
Korkak ve kendi düşüncesinin gücüne inanmayanlar, kendilerini toplumdan gizlerler. Düşüncelerinin toplum tarafından kabul edilmediğini bilirler. Bu yüzden hak düşüncenin arkasına gizlenirler. Kendilerini kamufle ederler. Sürdürdükleri yolun halk tarafından kabul edilmediğini bildikleri için, asıl düşüncelerini gizli tutarlar. Halkın dini inançlarına inanmayan örgütler ve siyasi parti temsilcileri halk ile içiçe oldukları zamanlarda kendilerinin dini bütün Müslümanlardan olduklarını haykırırlar. Hatta onlarla birlikte namaz bile kılarlar. Halka Müslüman olmadıklarını söylerlerse halkın onlardan uzaklaşacağını bildikleri için asıl niyetlerini gizlerler. Allah'a ve ahiret gününe inandıklarını yüksek sesle ilan ederler. İslam dinine bağlı olan şahısları bile eleştirirler. Kendilerinin onlardan daha dürüst olduklarını, dini kullanmadıklarını söylerler. Halbuki dine inanmadıkları halde dini kullanmaya çalışanlar onlardır. Bir insan namaz kılıyorsave camiye gidipnamazınıedaediyorsa, bu dininin gereklerini yerine getirmektedir. Namaz kılmadığı halde halkı kandırmak için camiye gidip namaz kılan şahıs dini kullanmaya çalışıyor. Yani dini istismar edenler onlardır. Dini istismar edenler, sürekli dindar insanları dini istismar etmekle suçluyorlar. Dindar olan insanlar dinlerinin emirlerini yerine getirdikleri zaman kulluklarının gereğini yerine getiriyorlar.
"Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar." -El Bakara: 9-
İnanmadıkları halde düşüncelerini gizleyen bu insanların derdi, Allah ‘ı ve mü’minleri kandırmaktır. Yeryüzünde iki grup vardır. Allah ‘ın taraftarları ve şeytanın taraftarları. Bu adamlar zaten şeytanın taraftarıdırlar. Bunlar beraberdirler. Toplantıları aynı masanın etrafındadırlar. Birbirlerinden gizli-saklıları yoktur. Allah ‘ı kandırmak istiyorlar. Peki Allah’ ı kandırabilirler mi? Herşeyi bilen, haberdar olan ve gücü herşeyin üzerinde olan Allah ‘ı hiç kimse kandıramaz. Bu şahıslar Allah’ ı böyle biliyorlar mı? Bunlar Allah ‘a tam anlamıyla inanmıyorlar ve önemsemiyorlar. Eğer inansalardı, zaten onun tarafında olurlardı. Ayetin belirttiği gibi onlar Allah'a ve ahiret gününe inanmıyorlar
Mü'minleri kandırmaya çalışsalar bile boştur. Onları kandıramazlar. Bir sefer kandırsalarda ikincisinde tuzakları boşa gider. “ Mümin, bir delikten iki defa ısırılmaz.” Hadisi uyarınca hayatınıyaşamaktadır. İslam düşmanları tarafından aynı yoldan defalarca kandırılan Müslümanlara gelince demek ki “Mü'minlik vasıflarında bir sıkıntı var.” Ayrıca insanları kandırdıklarını zanneden bu şahıslar yanılıyorlar. Mü’minler bilinçli olarak onları muhatap almıyorlar. Ama Müminler, kendi aralarında konuştukları zaman onların gerçek niyetlerini birbirlerine anlatıyorlar. Allaha ve ahiret gününe iman etmeyen bu insanlar, iman edenlere inandıklarını söylerlerken sadece kendilerini kandırıyorlar. Mü’minler onların gerçek niyetlerini biliyorlar. Çünkü onların içinde bulundukları yaşantılarını biliyorlar. Mü'minler onların amaçlarını biliyorlar.
“ Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır.” -El Bakara:10-
Münafıklık nifaktan geliyor. Yani bozgunculuk onların kalplerine yerleşmiş. Bir insanın kalbinde nifak, hastalık haline gelmişse tedavi olmaları gerekir. Ama bunlar tedaviyi kabul etmiyorlar. Yani hastalıklarının daha da artması için çalışıyorlar. Doktorlar hiçbir şekilde hastaları tedavi için zorlamazlar. Zorlasalar bile hasta tedaviyi kabul etmese şifa bulmaz. Allah hiç kimseyi yanlışa sürüklemez. İnsanlar kendi hür iradelerini kullanarak hareket ederler. Münafık insanlar isteyerek münafıklık yaparlar. Allah’uTeala onların isteklerine uyarak münafıklıklarının artmasına müsaade etmiştir. Allah hiç kimseyi zorla cennete de, cehenneme de sürüklemez. İnsanlar kendi düşüncesine göre hareket ederler. Bunlar bilinçli münafıklardır. Yani planlı programlı hareket ediyorlar. Kendi istekleri ile münafıklığı seçmişler.