Lütfen bekleyin..


Muhammed Günay

SAVAŞ İSTİYORUZ

01 Eylül 2015, 09:59 - Okunma: 3212

          Bediuzzaman bir sözünde diyor ki: “Günümüzde konulan isimlerin manalarının tersiyle amel ediliyor.” Yani bir insan çıkıp barıştan konuşuyorsa, bilin ki bu savaş istiyor. Adam iş yerinin ismini “çağdaş” koymuş. Lakin dünyanın en cahil ve kültürsüz insanları arasında bulunuyor. İsmi Abdullah konulmuş ama Allah’a kulluktan uzak duruyor. Yani isimler ile fiiliyat tam birbirinin tersi durumunda. Fiil ile söz birbirine zıttır. İnsanoğlu güçlü olduğu zamanlarda rakibine acımaz. Onu alabildiğine ezmeye çalışır. Allah’a hakkıyla bağlanmış takvalı Müslümanlar hariçtir. İslam en güçlü olduğu dönemlerde rakiplerine iyi davranmıştır. Esirlerle ekmeğini paylaşmıştır. Onların şereflerine dokunmamıştır. Ama savaşın bazı kuralları da vardır. Savaşta üstün olan taraf barışa davet ederse rakibinin güç kazanmasına ve toparlanmasına zemin hazırlar. Bu sebepten onları tümüyle etkisiz hale getirmek için uğraşır. Onlara fırsat vermez.

“Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.” -Muhammed Suresi: 35-

         Yeryüzünde fitne ve fesat çıkaranlara, yeryüzünde fitne çıkarmayın denilince biz ıslah edicileriz derler. Türkiye de yıllardır kan ve gözyaşından başka hiçbir şey yapmamış olanlar barış istiyoruz diye bağırıyorlar. Kendi özel toplantılarında savaş ve öldürme taktikleri veriyorlar ama halkın karşısında size “savaş yaptırmayacağız” diye bağırıyorlar. Bilmeyende ne kadar samimi olduklarını sanacaktır.

         KCK başkanları savaştan ve saldırmaktan konuşurken, hiçbir etkisi olmayan HDP eş genel başkanı barıştan konuşmaktadır. Milletvekili arabasıyla silah taşırken, ilçe başkanı dağa kaçırdığı iki şahısla beraber yakalanıyor. Başka biride “ biz sırtımızı HPG’ ye YPG’ ye ve PKK’ ye dayamışız “ diyor. Yani savaşanlara sırtımızı veriyoruz. Biz onlarla beraber hareket ediyoruz. Kendi açılarından haklıdırlar. Onların silahlarının halka saldığı korkudan olmasa kim şeytana tapanları, komünist olanları milletvekili yapardı. Hangi Müslüman Kürt, erkeğin erkekle (LGBT) evlenmesini isteyen, kadının kadınla (lezbiyen) evlenmesini isteyen bir partiye oy verirdi. Veya HDP milletvekilleri silahlı güçlerine tavır takınsalar aday yapılırlar mı?

        Üç buçuk yıllık çözüm süreci adı verilen sürede devletin silahlı güçlerine karışmayan PKK ve yandaşları halkın üzerine kabus gibi çöktüler. Dindar kesimlere özelde de HÜDA-PAR ve ona yakın derneklere yüzlerce saldırı yaptılar. Çeşitli yerlerde onlarca üyelerini öldürdüler. Vali ile görüşmüş diye korucu öldürdüler. Yolların kontrollerini ellerine aldılar. Bölgenin her tarafını sardılar. Köy ve şehir merkezlerine her türlü silah depoladılar. İlk günden itibaren savaş hazırlığı yaptılar. Her tarafta rahat bir şekilde dolaştılar. Güvenlik güçleri onların rahat bir şekilde hareket etmeleri için her türlü ortamı hazırladı. Mit’in daha önceden verdiği “silahlanıyorlar” raporlarını göz önüne almadılar. Çözüm sürecinin başına Kürt milliyetçiliği fikrini yayan Med-Zehra yapısından yetişen Yalçın Akdoğan gibi birini getirdiler. Bunlar diğer İslami cemaatlere karşıdırlar. Özellikle HÜDA-PAR çevresine. 7 Haziran seçimlerinde mensubu bulunduğu cemaat HDP’ ye oy verdi. Hatta Selahattin Demirtaş onlara teşekkür bile etti.

         Çözüm süreci sürecinde halka korku salan PKK, insanları kaçırıp sorgulamış, onlardan haraç almıştır. Halk sahipsiz bırakılmıştır. Devlet sahadan çekilmişti. Tümüyle meydan PKK’ ye terk edilmişti.

         Seçimden sonra devlet onların saldırılarına karşılık verince hareket sahaları daraldı. Hata yaptıklarını anladılar. Ve hemen çözüm sürecine geri dönmek istediler. İşi Erdoğan’ın düşmanlığına indirgediler. Sanki savaşları Erdoğan’ladır. Halbuki ondan öncede savaşıyorlardı.

         Yol kes, adam kaçır, sorgula, haraç al, öldür. Araba yak. Mahalleye ağır silahlarla saldır. Kurban eti dağıtan gençleri öldür. Derneğinin çatısını onaran adamı öldür. Kobane olaylarını bahane edip İslami cemaat ve derneklere saldır. Medrese yak. Halkı silahla sustur. Çözüm sürecinden istifade ederek diğer partilerin çalışmalarını engelle, arabalarını taşlat.

        Müdahale edenlere de barış istiyoruz diye bağır. İyi vallahi. Böyle barışa can kurban. Savaş isteseydiler ne yaparlardı acaba. Biz savaş istiyoruz. Belki barış anlaşılır. Camilerde telefonunuzu kapatın denilince millet kapatmıyor. Açın denilse belki kapatılır. Gerçek barış ve selamet İslam’dadır. Ama bunu anlamak için iyi bir şuur lazımdır.

          Allah'a emanet olun...

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
156 gün önce
174 gün önce
260 gün önce
304 gün önce
311 gün önce
368 gün önce
401 gün önce
434 gün önce
446 gün önce
464 gün önce
472 gün önce
488 gün önce
906 gün önce
938 gün önce
940 gün önce
958 gün önce
973 gün önce
977 gün önce
980 gün önce
999 gün önce
1105 gün önce
1240 gün önce
1267 gün önce
1305 gün önce
1325 gün önce
1371 gün önce
1382 gün önce
1571 gün önce
1588 gün önce
1835 gün önce
1977 gün önce
1991 gün önce
2001 gün önce
2011 gün önce
2046 gün önce
2098 gün önce
2131 gün önce
2132 gün önce
2133 gün önce
2147 gün önce
2155 gün önce
2162 gün önce
2198 gün önce
2448 gün önce
2540 gün önce
2583 gün önce
2602 gün önce
2650 gün önce
2670 gün önce
2676 gün önce
2695 gün önce
2725 gün önce
2745 gün önce
2762 gün önce
2791 gün önce
2879 gün önce
2909 gün önce
2956 gün önce
3010 gün önce
3067 gün önce
3073 gün önce
3104 gün önce
3122 gün önce
3219 gün önce
3235 gün önce
3299 gün önce
3324 gün önce
3334 gün önce
3348 gün önce
3355 gün önce
3362 gün önce
3364 gün önce
3376 gün önce
3383 gün önce
3390 gün önce
3405 gün önce
3407 gün önce
3410 gün önce
3429 gün önce
3430 gün önce
3433 gün önce
3454 gün önce
3464 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=