Lütfen bekleyin..


Muhammed Günay

SAVAŞ İSTİYORUZ

01 Eylül 2015, 09:59 - Okunma: 3266

          Bediuzzaman bir sözünde diyor ki: “Günümüzde konulan isimlerin manalarının tersiyle amel ediliyor.” Yani bir insan çıkıp barıştan konuşuyorsa, bilin ki bu savaş istiyor. Adam iş yerinin ismini “çağdaş” koymuş. Lakin dünyanın en cahil ve kültürsüz insanları arasında bulunuyor. İsmi Abdullah konulmuş ama Allah’a kulluktan uzak duruyor. Yani isimler ile fiiliyat tam birbirinin tersi durumunda. Fiil ile söz birbirine zıttır. İnsanoğlu güçlü olduğu zamanlarda rakibine acımaz. Onu alabildiğine ezmeye çalışır. Allah’a hakkıyla bağlanmış takvalı Müslümanlar hariçtir. İslam en güçlü olduğu dönemlerde rakiplerine iyi davranmıştır. Esirlerle ekmeğini paylaşmıştır. Onların şereflerine dokunmamıştır. Ama savaşın bazı kuralları da vardır. Savaşta üstün olan taraf barışa davet ederse rakibinin güç kazanmasına ve toparlanmasına zemin hazırlar. Bu sebepten onları tümüyle etkisiz hale getirmek için uğraşır. Onlara fırsat vermez.

“Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.” -Muhammed Suresi: 35-

         Yeryüzünde fitne ve fesat çıkaranlara, yeryüzünde fitne çıkarmayın denilince biz ıslah edicileriz derler. Türkiye de yıllardır kan ve gözyaşından başka hiçbir şey yapmamış olanlar barış istiyoruz diye bağırıyorlar. Kendi özel toplantılarında savaş ve öldürme taktikleri veriyorlar ama halkın karşısında size “savaş yaptırmayacağız” diye bağırıyorlar. Bilmeyende ne kadar samimi olduklarını sanacaktır.

         KCK başkanları savaştan ve saldırmaktan konuşurken, hiçbir etkisi olmayan HDP eş genel başkanı barıştan konuşmaktadır. Milletvekili arabasıyla silah taşırken, ilçe başkanı dağa kaçırdığı iki şahısla beraber yakalanıyor. Başka biride “ biz sırtımızı HPG’ ye YPG’ ye ve PKK’ ye dayamışız “ diyor. Yani savaşanlara sırtımızı veriyoruz. Biz onlarla beraber hareket ediyoruz. Kendi açılarından haklıdırlar. Onların silahlarının halka saldığı korkudan olmasa kim şeytana tapanları, komünist olanları milletvekili yapardı. Hangi Müslüman Kürt, erkeğin erkekle (LGBT) evlenmesini isteyen, kadının kadınla (lezbiyen) evlenmesini isteyen bir partiye oy verirdi. Veya HDP milletvekilleri silahlı güçlerine tavır takınsalar aday yapılırlar mı?

        Üç buçuk yıllık çözüm süreci adı verilen sürede devletin silahlı güçlerine karışmayan PKK ve yandaşları halkın üzerine kabus gibi çöktüler. Dindar kesimlere özelde de HÜDA-PAR ve ona yakın derneklere yüzlerce saldırı yaptılar. Çeşitli yerlerde onlarca üyelerini öldürdüler. Vali ile görüşmüş diye korucu öldürdüler. Yolların kontrollerini ellerine aldılar. Bölgenin her tarafını sardılar. Köy ve şehir merkezlerine her türlü silah depoladılar. İlk günden itibaren savaş hazırlığı yaptılar. Her tarafta rahat bir şekilde dolaştılar. Güvenlik güçleri onların rahat bir şekilde hareket etmeleri için her türlü ortamı hazırladı. Mit’in daha önceden verdiği “silahlanıyorlar” raporlarını göz önüne almadılar. Çözüm sürecinin başına Kürt milliyetçiliği fikrini yayan Med-Zehra yapısından yetişen Yalçın Akdoğan gibi birini getirdiler. Bunlar diğer İslami cemaatlere karşıdırlar. Özellikle HÜDA-PAR çevresine. 7 Haziran seçimlerinde mensubu bulunduğu cemaat HDP’ ye oy verdi. Hatta Selahattin Demirtaş onlara teşekkür bile etti.

         Çözüm süreci sürecinde halka korku salan PKK, insanları kaçırıp sorgulamış, onlardan haraç almıştır. Halk sahipsiz bırakılmıştır. Devlet sahadan çekilmişti. Tümüyle meydan PKK’ ye terk edilmişti.

         Seçimden sonra devlet onların saldırılarına karşılık verince hareket sahaları daraldı. Hata yaptıklarını anladılar. Ve hemen çözüm sürecine geri dönmek istediler. İşi Erdoğan’ın düşmanlığına indirgediler. Sanki savaşları Erdoğan’ladır. Halbuki ondan öncede savaşıyorlardı.

         Yol kes, adam kaçır, sorgula, haraç al, öldür. Araba yak. Mahalleye ağır silahlarla saldır. Kurban eti dağıtan gençleri öldür. Derneğinin çatısını onaran adamı öldür. Kobane olaylarını bahane edip İslami cemaat ve derneklere saldır. Medrese yak. Halkı silahla sustur. Çözüm sürecinden istifade ederek diğer partilerin çalışmalarını engelle, arabalarını taşlat.

        Müdahale edenlere de barış istiyoruz diye bağır. İyi vallahi. Böyle barışa can kurban. Savaş isteseydiler ne yaparlardı acaba. Biz savaş istiyoruz. Belki barış anlaşılır. Camilerde telefonunuzu kapatın denilince millet kapatmıyor. Açın denilse belki kapatılır. Gerçek barış ve selamet İslam’dadır. Ama bunu anlamak için iyi bir şuur lazımdır.

          Allah'a emanet olun...

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
76 gün önce
293 gün önce
311 gün önce
397 gün önce
442 gün önce
448 gün önce
506 gün önce
539 gün önce
571 gün önce
584 gün önce
602 gün önce
609 gün önce
625 gün önce
1043 gün önce
1076 gün önce
1078 gün önce
1095 gün önce
1111 gün önce
1115 gün önce
1118 gün önce
1136 gün önce
1242 gün önce
1377 gün önce
1404 gün önce
1442 gün önce
1463 gün önce
1508 gün önce
1519 gün önce
1709 gün önce
1725 gün önce
1972 gün önce
2114 gün önce
2129 gün önce
2138 gün önce
2148 gün önce
2183 gün önce
2235 gün önce
2268 gün önce
2269 gün önce
2270 gün önce
2284 gün önce
2292 gün önce
2299 gün önce
2335 gün önce
2585 gün önce
2677 gün önce
2720 gün önce
2739 gün önce
2787 gün önce
2807 gün önce
2813 gün önce
2832 gün önce
2862 gün önce
2882 gün önce
2899 gün önce
2928 gün önce
3016 gün önce
3046 gün önce
3093 gün önce
3147 gün önce
3204 gün önce
3210 gün önce
3241 gün önce
3259 gün önce
3356 gün önce
3373 gün önce
3436 gün önce
3462 gün önce
3471 gün önce
3486 gün önce
3493 gün önce
3500 gün önce
3501 gün önce
3514 gün önce
3521 gün önce
3527 gün önce
3543 gün önce
3544 gün önce
3548 gün önce
3567 gün önce
3568 gün önce
3570 gün önce
3591 gün önce
3601 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=