19 Aralık 2012 tarihinde “Dürüst siyaset, Gerçek Adalet” şiarıyla kurulan HÜDA PAR, siyaset sahnesine yeni bir anlayış getirdi. Kuruluşundan kısa bir süre geçmesine rağmen teşkilatlarını tamamlayarak başta Batman ve Diyarbakır olmak üzere bölgedeki birçok il ve ilçede seçime parti olarak katılıp 3. Parti oldu. Yine 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde 9 ilde bağımsız adaylarla seçime girdi. Son olarak 24 Haziran genel seçimlerine Diyarbakır ve Batman’da bağımsız adayları destekleme şeklinde, geri kalan 79 ilde de parti olarak seçimlere katıldı.
Siyasetin parsellendiği, etik olmayan kuralların, haksız rekabet ve ayak oyunlarının hakim olduğu ve tam bir kurtlar sofrası hükmünde olan yarış içinde HÜDA PAR’ın kendi kısıtlı imkanları ve tabanının alın teri ve gayreti ile mücadele vermek ve ayakta kalmak zorunda kaldı.
Kurulduğu tarihten beri nerdeyse her yıl bir seçime girmek durumunda kalan HÜDA PAR’ın, maddi gözle bakıldığında devletten yardım almadan seçim çalışması yürütmesi ve başarılı olması bu şartlarda maalesef mümkün değildi ve olmadı. Ancak manevi gözle bakıldığında siyaset sahnesinde bıraktığı ağırlık, getirdiği anlayış ve çözümlerle en başarılı parti olmuştur.
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere maddi imkânsızlık gerekçesiyle “katılmama” kararı aldı. Ülkemizde maalesef seçimlerde, siyasette zenginlerin eliyle yapılan bir meslek oldu. Zengin olmayan kişiler aday olamadığı gibi, parasal imkanı olmayan partilerde seçime ya giremiyor ya da eşit şartlarda seçime giremediği için baştan kaybediyor. Maalesef ülkemizde de, bölgemizde de hayatında, siyasetinde şartları bu.
HÜDA PAR hiçbir “seçim ittifakı” içerisinde yer almayarak, kendi kararını kendi şart ve imkânlarına göre alarak bence de stratejik olarak en doğrusunu yapmıştır. Etik olmayan ittifaklar ile yol yürümektense kendi yolunu kendi çizmesi daha makuldür. Siyaset uzun soluklu bir maratondur. Kısa süreli hesaplarla siyaset yönetilemez. Bugün tabanın bir kısmı bu karara üzülmüş olabilir, lakin ileride kısa vadeli hesaplar yerine alınan bu kararın semeresini göreceklerdir.
Hal böyle olunca bölgede seçim iki parti arasında geçecek. Sonucu bizlerde merakla bekliyoruz. Yalnız anlamadığımız bir şey var. Söz konusu HÜDA PAR olunca kinleri akıllarını esir alan bir kesim var ki; her halükarda kin kusmaktan vazgeçmiyor. HÜDA PAR seçime girince, “falan partiye destek veriyorlar” propagandası yapıyorlar. Seçime girmeyip “hiçbir partiyi desteklemiyoruz” açıklaması yapılmasına rağmen yine aynı sözde eleştiriler ve salyalar akıtılıyor. Hal böyle olunca ALLAH’ın “Onların dinine girmedikçe sizden hoşnut olmazlar…” -El Bakara: 120- ayetini hatırlayıp onları ciddiye almayalım. Bu sefil düşünce sahipleri konu İslam ve Müslümanlar olunca kin ve düşmanlıktan vazgeçmeyeceklerdir.
HÜDA PAR’ın bu kararına sevinen parti ve kesimlerde var tabi. Ak Parti HÜDA PAR’ın seçime girmemesini kendi açısından avantaj gibi görebilir ancak gerçek öyle mi? HÜDA PAR’ın girdiği seçimlerde sergilediği tavır, seçmen iradesi ve sandık güvenliğinin sigortası oldu ve bundan diğer partiler gibi Ak Parti’de faydalandı. Şimdi HÜDA PAR’ın olmadığı seçimde, Ak Parti seçmen iradesi ve sandıklara sahip çıkma anlamında nasıl bir sınav verecek göreceğiz. Önceki seçimlere baktığımızda kimsenin pek bir umudu olduğunu söyleyemeyiz.
Sonuç itibariyle: HÜDA PAR, günlük çekişme ve polemiklerden uzak bir şekilde kendi yoluna; halkın değerlerine sahip çıkarak ve sorunlarıyla ilgilenerek devam edecektir. Başkalarını çizdiği rota ve projede değil, kendi çizdiği yol haritası ile yoluna devam edecektir.
Selam ve dua ile…